İzmir’in tarihi evleri koruma bekliyor

0
2041

 

Dünyanın en eski yerleşim alanlarından biri olan Anadolu’nun buram buram tarih kokan şehirleri arasında farklı bir öneme sahip İzmir’de tarihi evler kendilerine uzatılacak bir el bekliyor.

Tarihi bundan 8 bin 500 yıl öncesine kadar dayanan İzmir’de eski yapıların önemli bir bölümü yokolmuşken, kalan az sayıda yapı da aynı kaderi paylaşmak üzere…

1825 yılından İzmir’in kurtuluşuna kadar çok sayıda yangın geçiren, en son Kurtuluş Savaşı’nda Yunan Ordusu tarafından ateşe verilen İzmir’de bu yangınlardan ötürü günümüze kadar gelebilen tarihi yapılar büyük önem taşıyor. Kalan yapıların büyük bölümü 19. yüzyılın sonlan ve 20. yüzyılın başlarında inşa edilen eserlerden oluşuyor. Bu yapılarda Rum mimarisinin yanı sıra batılılaşma sürecine giren Osmanlı İmparatorluğu’nun mimari anlayışındaki değişim de görülüyor.

Büyük bölümü Kadifekale civarı ile Basmane semtinin Tilkilik ve Namazgah olarak bilinen bölgelerinde bulunan eski yapılar, İzmir’in bilinen en eski binaları olarak tanınıyor.

Çoğunlukla iki kattan oluşan evler dış sofalı tasarıma sahip. Bu tarihi evlerde ana odalar ahşap payandalarla desteklenip, dışarıya doğru çıkıntılı inşa edilmiş, bodrum katı depo işlevi için ayrılmış ve yatak odaları çoğunlukla ikinci katta inşa edilmiş. Evlerin hemen hepsinde girişte bir avlu, bu avlu içerisinde eve girişi sağlayan merpenler, duvarlarda nişler, avlu ortasında fıskiyeli havuz ve kuyular yer alıyor.

Evlerin zemin katı selamlık, üst katlar ise haremlik şeklinde iki ayrı bölümden oluşuyor. Ahşap saçakları, ahşap doğramaları, kirişleri, payandaları ile cumbalı balkon ve pencereleriyle dikkat çeken bu evlerin, belirli bir yüksekliğe kadar taştan, üst kısımlarının ise ahşap karkastan yapıldığı görülüyor.

Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı döneminin izlerini taşıyan ve bu nedenle arkolojik açıdan da çok zengin olan Basmane etrafındaki yapıların detaylı bir envanterinin hala oluşturulamamış olması da büyük bir sorun teşkil ediyor.

Özellikle Oteller Sokağı ve bu sokakta yer alan Latife Hanım’ın doğduğu ev olan Uşakizade Köşkü geçirdiği restorasyon çalışmasından sonra İzmir’in “Kentsel Dönüşüm Ödülü”nü almasında büyük rol oynamıştı. Ancak son yangından sonra köşk harabeye dönerken, sadece ön cephesi kaplanarak, ünlü köşk kaderine terk edilmiş durumda.

Son dönemde tarihi yapıların bulunduğu sokaklarda meydana gelen yangınlarda Beşikçi ve Dönertaş Sebili ile birlikte birkaç yapı daha ciddi zarar görmüş durumda.

Tarihi bölgedeki geçmişe dair eserlerin etrafındaki hızlı ve plansız yapılaşma sonucunda bu yapılar artık neredeyse görünemez hale gelirken, İzmir’in tarihinin korunabilmesi için kentin duyarlı sakinleri acil bir koruma ve kurtarma projesi bekliyor.