Dünyanın doğal dengesinin korunması için bir başlangıç olması amacıyla; 42 yıl önce 1972‘de Stockholm‘de düzenlenen Çevre Konferansı‘nda alınan bir kararla 5 Haziranlar Dünya Çevre Günü olarak kutlanıyor. Ülkemizde ise, 1978 yılından bu yana 5 -11 Haziran tarihleri arası Çevre Koruma Haftası olarak kabul edilmiş durumda.
Bu özel konuyu kendi sektörümüz açısından değerlendirdiğimizde doğru malzeme seçimlerinin ve doğru yalıtımın geleceğe yapılan en büyük yatırım olduğunu söylemek mümkün.
Dünyada enerji verimliliği kavramı her geçen gün daha da önem kazanıyor. Bu bağlamda enerji tüketimini önemli ölçüde azaltan doğa dostu binalar, temiz çevre ve konforlu bir yaşam alanı sunması nedeniyle de dikkat çekiyor. Küresel ısınma, susuzluk, çevre kirliliği ve doğal kaynakların hızla tüketilmesi; çevre dostu binaların yapılmasını zorunlu hale getiriyor.
Günümüzde özellikle küresel ısınma konusundaki duyarlılığın artığı bir dönemde; çevre ile ilgili konuların başında karbon salınımını azaltmanın ve petrol türevi malzeme kullanımını da en az indirmenin geldiği sıkça vurgulanıyor. Binalarda enerji verimliliği çevresel sorunlar ile mücadelede en etkin araç olarak göze çarpıyor. Doğru yalıtım uygulamaları sayesinde binalarda yarı yarıya enerji tasarrufu yapmanın, bina ömrünü en az 2 katına çıkarmanın mümkün olduğunu biliyoruz.
Özellikle son dönemlerde birçok ülke çevre adına cesur adımlar atıyor ve liderler demeçlerinde “binalarda enerji verimliliği ve doğru yalıtım uygulamalarının önemli olduğu kadar, doğru seçilmiş, çevreye zararı en aza indirgenmiş malzeme seçimlerinin de dünya geleceği için önemini” vurguluyorlar. 2 Temmuz 2009 tarihinde Beyaz Saray’dan yapılan yeşil enerji, sürdürülebilirlik ve inovasyon konulu basın açıklamasında yeni nesil yalıtım malzemelerinin sağladığı enerji tasarrufuna ve bu malzemelerin betonun ömrünü 20-30 yıl uzatacağına atıfta bulunan Amerikan Başkanı da bu malzemelerin Amerika pazarında payının artması gerektiği yönünde görüşlerini bildirmişti. Bu söylemler gerek inşaat sektörü gerekse biz yapı kimyasalları üreticileri ve yalıtım sektörü için büyük bir mesajı ve gelecek için atılması gereken doğru adımları içeriyor.
Özellikle temel altı su yalıtımında, petrol türevi salgılarla çevre ve yer altı sularına zarar vermeyen, yer altı şehir atık asitleri ve deniz sularına dayanıklı sistemler ön plana çıkıyor. Binalarda betonun ömrü süresince su geçirimsizlik değerlerine sahip olan, nitelikli ve çevre dostu “yeşil” yalıtım malzemelerinin kullanımı artıyor ve her geçen gün daha da önem kazanıyor.
Kurulduğumuz günden bu yana yönetim anlayışımızın bir parçası olarak, ekonomik kalkınmanın doğal varlıkları ve çevreyi tahrip etmeden gerçekleşmesi gerekliliğine olan inancımızla; bir ilki gerçekleştirerek 1997 yılında sektöre sunduğumuz ürün grubumuz HYFIX Kimyasal Su Yalıtım Sistemleri’nin, bugün dünya liderlerinin dahi tarif ettiği niteliklere sahip olması bizlere gurur veriyor.